Yakut Türkleri Sibirya'da yaşayan bir Türk halkı
Dünən, 11:54

SAHALAR (YAKUTLAR)
Kavim Adı
Sahalara “Yakut” kavim adını Tunguzlar vermişlerdir. Kendileri ise , “saxa” adını kullanmışlardır. Eski efsanelerinde bu isim “ uraañxay saxa” olarak geçmektedir. Bu ise Sahaların Tuvalarla aynı boya mensup olduğunu göstermektedir ”Saxa” adının komşuları Tunguzlarda “Yako” olarak, Buryatlarda –t çokluk eki ilavesiyle “yakut” şeklinde kullanıldığı bellidir. Böhtlingk, saha kelimesinin Tunguzcada kullanılan “yako” ve “yoko” kelimeleriyle aynı olduğunu, Radloff, Buryatlarda “yaka”, “yoka” kelimelerinin bulunduğunu ve “yakit” kelimesinin ön isim olarak kullanıldığını, Kafesoğlu ise, “yaka” ve “saha” kelimelerinin aynı kelimeler olduğunu belirtmiştir. Gerçekten Genel Türkçe yaka “kenar, kıyı” kelimesinin y- > s- ve -k -> -x- ses değişiklikleri sonucunda “saxa” şekline geçtiği bellidir.
Sahalar 1990 yılında kısmen bağımsızlık kazanınca devletlerinin adını Saha Cumhuriyeti olarak değiştirmişler, “Yakutya” adını da parentez içinde vermeye başlamışlardır.
Kökenleri
Öncelikle “saha” kavim adına bakarak Sahaların tarihî Saka kavimleriyle alakası olduğu öne sürülmüş, sonra da Sahaların güneyden kuzeye göç ettiklerini belirtmek için şimdi Minusinsk bölgesinde yaşayan Sagay Türkleri Sahaların ataları olarak gösterilmiştir. Bu görüşler Poppe ve Caferoğlu tarafından reddedilmiş, daha sonra İnan da bu fikrinden vazgeçmiştir İnan ve Hayit Sahaların ana Türk kitlesinden tarihten önceki zamanlarda ayrıldığını ve Çin kaynaklarında Guligan olarak geçen kavmin Tunguzlarla karışmasından meydana geldiklerini tahmin etmektedirler. Orhun Âbideleri’nde Üç-Kurıkan olarak zikredilen Guliganların Baykal gölünün çervesinde, Selenga Irmağı’nın aşağı kıyılarında Angara ve Lena nehirlerinin yukarı bölgelerinde yaşadıkları tespit edilmiştir. Ögel, antropoloji âlimlerine de dayanarak bu Kurıkanların Sahaların ataları olmadığını, sadece Altay ve sayan dağlarından Yakutistan’a kadar Türkçe konuşan kavimler arasında münasebet kuran ortadaki bir Türk kavmi olduğunu belirtmiştir. Kafesoğlu’nun İ.Ö.700 lerden itibaren Minusinsk havalisinde Androva kültüründen farklı olarak bir “Karasuk” kültürünün doğduğunu ve Güney Sibirya’yı, Baykal bölgesini, Moğolistan’ı ve Yedi-Su havzasını tesirine alan bu kültürün Çin ile Rusya arasında teması sağlayan kavimler kitlesine ait olduğunu hatta, bu coğrafi ayrılığın lehçelerin doğmasına yol açtığını belirtmesi, dil tarihi açısından da dikkat çekici bir noktadır.
Tarihleri
Sahaların Rus istilasından önceki tarihleri hakkında az sayıda yazılı kaynaktan sağlıklı bilgi edinmek mümkün olmamaktadır. Sahalar, güneyde Baykal Gölü civarında Lena ve Vilyuy nehirlerinin aşağı kısımlarında eski kavim hayatlarını devam ettirirlerken bugüne kadar tespit edilemeyen büyük bir tarihî hadise sonucunda yurtlarından göçerek kuzeye doğru hareket etmişlerdir. Türkologların tetkiklerine göre bugünkü vatanlarına 13-14. asırlarda gelmişlerdir. Bu bölgede 16. asrın sonlarına kadar kendi günlük hayatları ile meşgulken Sibirya’da yayılmakta olan Rusların Ob ve Yenisey nehri civarına kadar geldiklerinden habersizdirler. Sahalar o zamana kadar Kangalas, Megin, Borogon, Betun, ve Baturus boylarının teşkil ettiği bir toyonluk sistemi içinde yaşıyorlardı. Her boyun damgası, bayrağı, askerî parolası ve mukaddes saydıkları bir kuşu vardı. Hakanları Uluu Toyon da Kangalas boyunun beyi Tığın Toyon idi. Ruslar, 1552’de Kazan Hanlığı’nı işgal ettikten sonra, 1577’de Sibir Hanlığı’na girdiler ve 1598’de Sibir Hanlığı’nı yıktılar. Rus ordusu Ob Nehri etrafında 1594’te Surgut, 1596’da Narım, 1602’de Ket ve 1604’te Tom (Tomsk) gibi istihkâmları kurduktan sonra Vah Elaguy, Tım Sım ve Kati nehirleri yoluyla Yenisey’e ulaştılar. Ruslar, Sahaların varlığını kendilerine esir düşen Evenkilerden öğrenmişlerdir.
1620 yılında Pende isimli tüccar kırk kadar Rus askeri ile birlikte Yeniseydeki Turuhan istihkâmından Yakutsk şehrine geldi. Saha destanlarında Pende ile Sahaların ulu toyonu (büyük reisi) Tığın Toyon arasında geçen görüşmelerden bahsedilir. Rusların 1630 yılında Lena Nehri kıyısında bir koruma kalesi inşa etmeleri üzerine Sahalar bu kaleyi ortadan kaldırdılar. Rusların Yakutistan’ı tamamen işgali 18. asrın sonuna kadar sürmüştür. Rusyadaki 1905 İhtilali Sahalara biraz hürriyet ve millî kültür alanında çalışma imkanı verince 1906 Ocak ayı başlarında “Yakut Millî Birliği” kuruldu. Saha aydınları, Rus hükûmetine bir deklarasyon vererek toprak ıslahatı, yeni idare yapısı ve vergiler konusunda Petersburg’un iç işlerine karışmamasını ve Yakutistan’ın muhtar bir eyalet olarak idare edilmesini istediler ve halkı mütemadiyen bu konular etrafında şuurlandırdılar. Bu gelişmeler sonucunda Sahalar 27 Nisan 1906’da ayaklandılar ancak hepsi tutuklanarak en ağır cezalara çarptırıldılar.
27 Nisan 1922’de Yakut Avtanom Sovyet Sosyalist Respublikası (YASSR) resmen kuruldu. 21 Ocak 1923’te bu Sovyet Muhtar Cumhuriyeti’nin hükûmeti teşkil ettirildi. Devlet başkanlığı vazifesine Sahalardan Platon Alekseyeviç Oyunskiy, başbakan olarak da yine Sahalardan I. N. Barahov seçildiler. Sovyetler Birliği’ndeki son yapılanmalar neticesinde 27 Eylül 1990 tarihinde “Yakut-Saha Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Devlet Egemenlik Deklarasyonu” ilan edilmiş, 20 Aralık 1991’de de doğrudan başkanlık seçimi olmuştur. Cumhuriyetin adı önce “Yakut-Saha Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti”, sonra 27 Aralık 1991’de “Saha Cumhuriyeti” oldu ve “Yakutya” kelimesi de parantez içinde verilmeye başlandı. Mevcut sistem bir başkanlık sistemi olup, 200 kişiden müteşekkil İl Tümen adlı bir de parlamento vardır. Hükûmet cumhurbaşkanı, yardımcıları ve cumhurbaşkanının atadığı 14 bakandan oluşmaktadır. 2001 yılında cumhurbaşkanı Nikolay Nikolayeviç’in görev süresi dolmuş olup yerine önce Vyacheslav Anatolyeviç Shtyrov (2002 - 2010) ardından Yegor Afanasyeviç Borisov (2010 -2018) seçilmiştir. 2018’ten bu yana devlet başkanlığı görevini Aysen Nikolayev yürütmektedir.
Sosyal ve Ekonomik Yapı
Yakutistan’ın yüz ölçümü 3.062.100 kilometrekare olup, batıdan doğuya 2300 km, kuzeyden güneye 2000 km’dir. Bu topraklar eski Sovyetler Birliği’nin %14’ünü, Rusya Cumhuriyeti’nin %18’ini teşkil etmektedir. Ülkenin kuzeyinde Laptev Denizi ve Kutup Denizi’ne doğru Novosibirsk Adası, batıda Krasnoyarsk (Kızılyar), güneyde Çita ve Amur eyaletleri, güney-doğuda Habarovsk vilayeti ve doğuda Magadansk vilayeti yer almaktadır. YASSR, 32 rayona (idari bölgeye) ayrılmıştır. 7 şehri, 36 kasabası vardır. İdare merkezi Lena Nehri üzerindeki 74.000 nüfuslu (1979) Yakutsk şehridir. Yakutsk’un Moskova’ya uzaklığı 8.468 km’dir. Diğer şehirleri Aldan, Olekminsk, Sredne-Kolumsk, Tommot, Verkhoyansk ve Vilyuysk’tur. Yakutistan’ın 1979’daki nüfusu 851.840’tır. Bu nüfusun 313.917’si Sahadır. 2002 nüfus sayımına göre Sahaların sayısı 442.255 kişi olmuştur. Bugün ise nüfusun 1 milyon olduğu, Sahaların nüfusunun ise 460.000 kişi olduğu tahmin edilmektedir. Nüfus yoğunluğu 1979 yılında 0.3’tür.
Bir göller ve nehirler memleketi olan Yakutistan’da en büyük nehir Lena (Yalyuyane)’dır. Lena Nehri’nin uzunluğu 4270 km olup 2745 km’si Yakutistan topraklarındadır. Lena Nehri Laptev Denizi’ne dökülmektedir. Diğer önemli nehirleri arasında Kirenge, Yana, Vitim, İndigirke, Olyakma, Aldan, Vilyuy, Anabar, Koluma ve Olenek sayılabilir. Yakutistan ikliminin kendine has özellikleri vardır. 7-9 ay devam eden kış mevsiminde, ısı kuzey-doğu bölgesinde –70 santigrat dereceye kadar düşer. Yakutistan’da ilkbahar ve sonbahar kısa sürer. Yaz mevsimi 2-2,5 ay sürmekte olup ortalama yaz sıcaklığı 20 santigrat derecedir.
Bir ormanlar memleketi olan Yakutistan’da 1.380.000 kilometrekare arazi ormanlarla kaplıdır. Ekonomi de avcılık ve balıkçılık üzerinedir. 1977’de 80 sovhoz (devlet ekonomik teşekkülü) ve bir kolhoz faaliyet göstermektedir. Ülkede tarıma elverişli alan azdır (104.300 hk.). Bunun büyük bir bölümünde tahıl (buğday, arpa, çavdar) ekimi yapılır. Geri kalanı da sebze ve patates ekimiyle otlaklar için ayrılmıştır. Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği, bilhassa ren geyiği ve at yetiştiriciliği yaygındır. Yakutistan yer altı madenleri yönünden zengin bir ülkedir. Aldan, İndigirka ve Koluma’da bol miktarda altın çıkarılır. Vilyuysk ve Olenek’te elmas madenleri bulunmaktadır. Buna rağmen ülkede altın ve elmas işçiliği çok yetersizdir. Saha Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra, ülkenin ekonomik kaynaklarının kullanılmasında -yeterli olmasa bile- Sahaların lehine sonuçlar alınmaya başlanmıştır. Buna göre yer altı kaynaklarının aranması ve işletilmesi Saha Cumhuriyeti’nin iznine bağlanmış, üretilen kıymetli madenlerin % 10’u cumhuriyete kalmış, kazanılan dövizin % 20’si cumhuriyet bütçesine, % 25’i maden sanayiine aktarılmıştır.
Saha Türkçesi
Saha Türkçesi, bünyesinde bulundurduğu Moğolca ve Tunguzca unsurlardan dolayı Türk dili ailesi içinde özel bir yer teşkil etmektedir. R. R. Arat, Yakut (Saha) Türkçesinin Türk dilinin Ana Türkçe döneminde Çuvaşça ile birlikte ayrıldığını kabul etmektedir. T. Banguoğlu ise Huncanın Batı Hun Lehçesinden bugünkü Çuvaşçanın, Kuzey Hun Lehçesinden bugünkü Yakutçanın, Doğu Hun Lehçesinden de Türk ve Tatar dilleri topluluğunun çıktığını söyler. Poppe, Yakutçanın Türk dili ailesinin Kuzey grubuna girdiğini belirtir ve muhtemelen 14. yüzyılda Türk dillerinin bir grubundan -şimdiki Tuvacaya dayanan bir koldan- ayrıldığını belirtir. Benzing, Yakutçayı Dolganca ile birlikte Kuzey Sibirya grubuna dahil etmiştir. Menges, Yakutçayı Kuzeydoğu, Doğu Sibirya veya Yakut grubu olarak ele almış ve bu gruba Dolgan, Yakut tesirindeki Nganasan (Tavgu)-Samoyed lehçelerini de dahil etmiştir. Menges’e göre, Tuva grubu Abakan-Hakas grubuyla Yakut grubu arasında geçiş özellikleri göstermektedir. Ramstedt ve Ligeti, Yakutçayı Çavuşça gibi ayrı bir Türk lehçesi olarak ele almışlardır. Saha Türkçesinin Türk lehçe ve şiveleri içindeki yerini en sağlam olarak Poppe ve Arat tespit elmişlerdir. Poppe’ye göre diğer bütün Türk lehçeleri gibi Yakutça da bir (z) v e (ŝ) dilidir. Yani, Yakutça, Çuvaşçanın ve Moğolca ile öbür Altay dillerinin (r) ve (l)’ye sahip olduğu kelimelerde, (z) ve (ŝ) seslerinden gelişmiş seslere sahiptir. Mesela: Sahaca: toğus “dokuz”, Eski Türkçe: toķuz, Çavuşça: tıhhır; Sahaca: kııs “kız”, Eski Türkçe: ķız, Çavuşça: hir. Arat ise; t ~ ḍ ve s ~ y ses denkliklerine dayanarak, Yakutçayı lehçe grupları içinde t- grubu olarak ele almıştır. Tasnif şemasında da bir Ana Türkçe veya Eski Türkçe devresinden bir S- grubu çıkararak buna Eski Yakutça adını vermiş ve buradan da bir alt bölüm olarak t- grubunu çıkarmış ve bunun içinde Yakutçayı vermiştir. En son tasnif yapan araştırmacılardan Claus Schöning ise Sahacayı Halaçça ve Çuvaşça ile birlikte “Yaygın Türkçe Dışı Türk Dilleri” içinde ele almış özelde ise “Lena Grubu Türk Dilleri” içinde belirtmiştir.
Edebiyat
Yakutistan’ın 1632’de Ruslar tarafından işgaline kadar Sahaların yazılı edebiyatları yoktu. Bunun yanında çok zengin bir folklor malzemesine sahiptiler. Bu tarihî halk edebiyatı malzemesinin başında oloñxo adı verilen manzum destanlar gelir. Bu destanlar hep kahramanlarının adlarıyla anılırlar ve oloñxohut adı verilen özel anlatıcıları vardır. Tarihî geleneğe bağlı tipleri, hadiselerin ayrıntılı bir biçimde anlatılması, zengin mecazlar ve benzetmelerle süslenmesi, mısralarındaki ilk hece aliterasyonu vb. gibi hususlar bakımından aynı devrede ve aynı tarzda oluştuğu anlaşılan bu destanlar bir zincir meydana getirirler. Bir anlamda Sahaların tarihleri de olan bu oloñxolar iki, üç bin mısradan başlayıp yirmi bin mısraya kadar ulaşabilirler. Bu güne kadar metinleri temin edilebilen önemli oloñxolar şunlardır: Er Soğotox, Ürüñ Uolan, Nurgun Bootur, Kulun Kulustuur, Bahımnı Baatır, Erbextey Bergen, Mülcü Böğö, Süñ Caahın.
Diğer halk edebiyatı türleri : bılırgı sehen “efsane”, kepseen “hikâye”, üge, ostuoruya “masal”, algıs “ilahi”, ırıa “türkü”, xohoon “koşuk”, kırııstar “beddualar”, bilgeler “inanışlar”, ös xohoonnoro “atasözleri”, taabırınnar “bilmeceler”dir. Bu kadar zengin bir folklor malzemesinden yazılı edebiyata geçiş ancak 1819-20 yıllarında Rus alfabesi esasında bir alfabeye geçince mümkün olmuştur. Ruslar bu alfabeyi hristiyanlığı yaymak ve folklor malzemelerini derlemek için kullanmışlardır. XX.asrın başlarında 1905 İhtilali’nin rahatlığıyla Saxa Soyuha “Sahaların birliği” adlı derneğin kurulması ve Saxa Oloğo “Saha Hayatı” (1908-1909), Saxa Doyduta “Saha Ülkesi “ (1907-1908), Saxa Sañata Sahaların Sesi” (1912-1913) adlı dergilerle, Rusça-Sahaca Yakutskiy Kray adlı gazetenin neşredilmesiyle, Sahaca edebiyat dili olarak yaygınlaşmaya başlamıştır.
Sahaların ilk yazılı eseri bazı araştırmacılara göre A. Y .Uvarovskay (1800-1862) tarafından 1848 yılında kaleme alınan Axtıılar “Hatıralar” isimli eserdir. Fakat, Sahalar ilk klasik yazarları olarak A. E. Kulakovskiy (1877-1926), A .İ. Sofranov (1886-1935), N. D .Neustroyev (1894-1926)’i edebiyat tarihleri ve antolojilerine almışlardır ve Kulakovskiy’in 1900 yılında kaleme aldığı Bayanay Algıha “(Orman Ruhu) Bayanay’ın Duası” adlı şiiri ilk edebî eser sayarlar. Kulakovskiy’in Oyun Tüle “Şamanın Rüyası”, Saxa Caxtalların Metiriettere “Saha Kadınlarının Portreleri” şiirleri ile 1912 yılında bir toplantıda okuduğu Yakutskay İntelligentsii “Saha Aydınlarına” adlı tebliği çok beğenilmiş, fakat tebliği yasaklanarak 1992 yılında basılabilmiştir. Kulakovskiy, 1925 yılında Bakü’de yapılan I.Türkoloji Kurultayı’na delege olarak katılmış, dönüşte uğradığı Moskova’da bilinmeyen bir sebepten hastalanarak 1926’da ölmüştür. Sofranov’un İye Doydu “Anayurt” şiiri ile Cadañı Çakıp “Zavallı Yakup” adlı piyesi bugüne kadar etkisini sürdürmüştür. Yazar, 1928 yılında yaptığı bir konuşmadan dolayı haksız yere 5 yıl sürgüne gönderilmiştir. Sürgünden ancak 1934’te Yakutistan’a dönebilen yazar, hastalanarak 1935’te vefat etmiştir. Neustroyev ise, Sahaların ilk komedi yazarıdır ve tiyatro sanatının kurucularından kabul edilir. Onun Dikaya Jizn “Vahşi Hayat”, Timir Con Oğoloro “Demir Milletin Çocukları”, Kuhağan Tıın “Kötü Ruh”, Tieteybit “Aceleci” gibi eserleri bugüne kadar gelmiştir. Eserleri 1930’dan itibaren yasaklanmış ancak 1956’dan sonra kısmen yayınlanabilmiştir. Yakutistan Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin 1922 yılında kurulmasıyla ülkede önemli değişiklikler meydana gelmiş, Sovyet ideolojisi yeni ekonomi ve kültür politikalarını yaymak için edebiyatı resmî bir çerçeveye almıştır. Bu konuda P. A. Oyunskiy, S. A. Novgorodov, N. D. Neustroyev, A. A. İvanov gibi bazı Saha aydınları rejimi desteklerken V. Leontev, P. V. Ksenofontov gibi bazı aydınlar da rejime muhalif olmuşlardır. Saha Sovyet hükûmetinin ilk devlet başkanı da olan P. A. Oyunskiy, önce Saha Sovyet Edebiyatı’nın kurucusu olarak gösterilirken 1937’de milliyetçilikle suçlanmış, 1939’da da hapishanede ölmüştür. Yazar, Köñül Irıata “Hürriyet Türküsü” adlı şiirinde ve Kıhıl Oyuun “Kızıl Şaman” adlı manzum tiyatro eserinde folklorik malzemeyi çok iyi bir şekilde kullanmıştır. Ayrıca çocukluğundaki destan bilgisinden faydalanarak kaleme aldığı 36 bin mısralık Culuruyar Nurgun Bootur “Engel Tanımaz Nurgun Bootur” adlı 9 kısımlık kahramanlık destanı bugün Sahaların gururu sayılmaktadır. Uzun yıllar anılması yasak olan yazarın külliyatı 1958-1969 yıllarında Sahaca olarak 7 cilt halinde basılmıştır.
Oyunskiyle başlayan Saha Sovyet Edebiyatı 1920’li yıllarda P. N. Çernix-Yakutskiy , Aleksey Andreyeviç İvanov-Künde, Arxip Gergieviç Kudrin-Abağıınıskay, Nikolay Egoroviç Mordinov-Amma Aççıgıya, Stepan Afanaseviç Savvin –Kün Ciribine, Gerasim Dimitrieviç Byastinov, Mixail Nikolaeviç Timofeev- Tereşkin gibi yazarlar tarafından temsil edilmiştir. 1930’lu yılların yazarları ise daha ziyade ideolojik, sanat açısından zayıf ve şekilci yazarlardır. Bunların arasında Borogonskay, Beriyak ve Çağılgan sayılabilir. Döneme damgasını vuran yazarlar Semen Stepanoviç Yakovlev-Erilik Eristiin ve Stepan Pavloviç Efromov’dur. II.Dünya Savaşı sırasında P.Yakovleviç-Tulaahınan, V.A.Protodyakov-V.Kulantay ve D.S.Fedorov-Taas gibi yazarlar sivrilmişlerdir. Savaş sonrasında S. R. Kulaçikov-Elleyada, D. K. Sivtsev-Suorun Omollon, B. Xabırııs ve İ. Ertyukov önemli eserler vermişlerdir.
Saha Türkçesinin Tehlike Durumu
Saha Türkçesi, Sibiryadaki diğer Türk topluluklarından dil hayatı açısından daha iyi konumdadır. Çünkü rejimin bütün olumsuz politikalarına rağmen ülkede Sahaca Rusçanın yanında geçer dil olarak kullanılmaktadır. Sahacanın dil durumunu Kirişçioğlu, Yılmaz ve Kılıç farklı çalışmalarla Türk kamuoyuyla paylaşmışlardır. Unesco’nun tehlikedeki dillerle ilgili raporuna göre de Sahaca iletişim alanında kendisini tehlikeye sokan Rusçanın etkisi altında olsa bile tehlikede değildir, fakat tehlike belirtisi vardır. Nitekim, S. Wurm Sahacayı tehlikeye düşmesi olası diller grubuna almış; Kincade ise, uzun vadede hayatta kalmalarına yönelik az tehdit görülen sürdürülebilir diller grubuna dahil etmiştir.
Sahacayla ilgili bütün bu olumlu yaklaşımlara rağmen Sibiryayla ilgili dikkat çekilmesi gereken bir ekolojik tehlike vardır ki, o da buzulların erimesidir. Dr. Julienne Strove ve Nick Toberg’in araştırmalarına göre 1970”lerde 8 milyon metrekare olan buzullar bugün 3,51 milyon metrekare ile en düşük seviyesindedir. Bu da sıcaklığın 3 santigrat derece artmasına, su seviyesinin 6 metre yükselmesine, hava akımlarının değişmesine, rüzgârın hızının yavaşlamasına ve kuraklaşmaya yol açacaktır. Erime devam ettikçe su baskınları artmakta ve yerleşim yerlerini tehdit etmektedir.
Metinler ve Tercümeleri
Kılaaska
Kılaaska biir ostuol, üs oloppos turar. Biir aan, ikki ohox, bies tünnük baar. İkki ıskaap baar. Kılaaska elbex paarta turar. Biir paartağa ikki kihi oloror. Ostuolga tüört kiniğe uonna biir xarandaas baar. Pavel Petroviç olopposko oloror. Biir uol turar uonna aağar.
Bu kılaaska xas tünnük baarıy? Bu kılaaska bies tünnük baar. Ol paartağa xas kihi olororuy? Ol paartağa biir kihi oloror. iti kııs tuğu gınar? iti kııs suruyar. Bu ıskaapka tuox baarıy? Bu ıskaapka kiniğe baar. Iskaapka kiniğe elbex duo? Iskaapka kiniğe elbex. Xarandaas xanna baarıy?
Bu oskuola ulaxan duu, kıra duu? Bu oskuola ulaxan. Bu oskuolağa kııs üörener duu, uol üörener duu? Manna kııs dağanı, uol dağanı üörener. Manna uçuutal biir duu, elbex duo? Kini saxalıı üçügeydik biler. Bugün sa-xalıı uruok baar duo? Bügün saxalıı dağanı, nuuççalıı dağanı uruok baar.
Sınıfta
Sınıfta bir masa, üç sandalye durmaktadır. Bir kapı, iki soba, beş pencere vardır, iki dolap vardır. Sınıfta pek çok sıra vardır. Bir sırada iki kişi oturur. Masada dört kitap ve bir kalem vardır. Pavel Petroviç sandalyede oturur. Bir oğlan ayağa kalkar ve okur.
Bu sınıfta kaç tane pencere vardır? Bu sınıfta beş tane pencere vardır. O sırada kaç kişi oturuyor? O sırada bir kişi oturuyor. O kız ne yapıyor? O kız yazı yazıyor. Bu dolapta ne vardır? Bu dolapta kitap vardır. Dolapta kitap çok mudur? Dolapta kitap çoktur. Kalem nerededir?
Bu okul büyük mü, küçük mü? Bu okul büyüktür. Bu okulda kızlar mı okuyor, oğlanlar mı okuyor? Burada kız da, oğlan da okumaktadır. Burada öğretmen bir mi, çok mu? Burada öğretmen çoktur. Şu öğretmen Sahaca bilir mi? O, Sahacayı iyi bilir. Bugün Sahaca ders var mı? Bugün Sahaca da, Rusça da ders var.
Cieğe
Bu cie baar. Manna biir kergen oloror. Bu cieğe üs xos baar. İkki xosko oronnor turallar. Biir xosko ulaxan ostuol baar. Ostuolga laampa turar. Ostuol attıgar biir er kihi xahıat aağar. Biir caxtar kiniğe aağar. Kini attıgar ikki kıra oğo oloror. Biir eder kihi emie kiniğe aağar. Kini texnikumña üörener. Biir kııs suruyar. Kini oskuolağa üörener. Ohox attıgar kırcağas oğonńor oloror.
Kiehe con barı cieğe olorollor. Ağam xahıat aağar uonna kepsiir, ulaxan con isteller. Oğolor uruok aağallar uonna suruyallar. Ebem kepsiir, kıra kııs ister. Xoyut barı ahııllar uonna utuyallar. Oğolor türgennik utuyallar. Kiniler sarsın oskuolağa erde barallar.
Evde
Bu evdir. Burada bir aile yaşar. Bu evde üç oda vardır, iki odada karyolalar dururlar. Bir odada büyük masa vardır. Masada bir lamba durmaktadır. Masada bir adam gazete okuyor. Bir bayan kitap okuyor. Onun yanında iki küçük çocuk oturuyor. Bir genç insan da kitap okuyor. O teknik okulda okur. Bir kız yazı yazıyor. O kız okula gider. Ocağın yanında yaşlı bir adam oturuyor.
Geceleyin ailenin hepsi evde otururlar. Babam gazete okur ve anlatır, gençler dinlerler. Çocuklar ders okurlar ve yazarlar. Ninem hikâye anlatır, küçük kız dinler. Sonra hepsi yemek yerler ve yatarlar. Çocuklar çabuk uyurlar. Onlar yarın okula erken giderler.
Kepsetii
En eheñ, ebeñ baallar duo?
Baallar.
Kiniler kırcağastar duo?
Kiniler kırcağastar.
Kiniler üleliiller duo?
Ehem kırcağas da üleliir, ebem lalcar.
Ağañ xanna üleliir?
Ağam kolxozka üleliir.
İyeñ tuğu gınar?
İyem emie kolxozka üleliir.
En iyeñ aağar, suruyar duo?
Kini aağar dağanı, suruyar dağanı.
Kini nuuççalıı biler duo?
Nuuççalıı emie biler.
Konuşma
Senin deden, ninen var mı?
Varlar.
Onlar yaşlı mı?
Onlar yaşlıdır.
Onlar çalışıyorlar mı?
Dedem yaşlıdır fakat çalışır, ninem hastadır.
Baban nerede çalışıyor?
Babam çiftlikte çalışıyor.
Annen ne yapar?
Annem de çiftlikte çalışır.
Senin annen okur yazar mı?
O okur da, yazar da.
O Rusça bilir mi?
Rusça da bilir.
MinConum
Min conum elbexter. Miexe ağam, iyem, ehem, ebem, ubayım, ağahım baar. Uonna össö kıra bıraattar, balıstar baallar. Ulaxan con barı üleliiller. Ebem emeexsin üleleebet. Kini ıalcar. Ubayım oyoğo uonna agahım ere emie üleliiller. Oğolor üöreneller, kıra oğolor cieğe oonńuullar, ıllııllar. Ehem uonna ebem oğolorğo kepsiiller. Min conum nuuççalıı üçügeydik bileller. Oğonńottor uonna kıra oğolor nuuççalıı bilbetter. Min doğottorum uolattar, baltım doğottoro kırgıttar. Kiniler barı üörex oğoloro. Min biir atahım ubaya kuorakka üörener. Kini doğottoro nuuççalar.
Benim Ailem
Benim ailem kalabalıktır. Benim babam, annem, dedem, ninem, abim, ablam vardır. Ve ayrıca küçük erkek kardeşlerim, kız kardeşlerim vardır. Büyük akrabalarımın hepsi çalışırlar. Ninem, yaşlıdır çalışamaz. O hastadır. Abimin hanımı ve ablamın kocası da çalışırlar. Çocuklar okurlar. Küçük çocuklar evde oynarlar, şarkı söylerler. Dedem ve ninem çocuklara masal anlatırlar. Benim ailem Rusçayı iyi bilir. Yaşlılar ve çocuklar Rusça bilmezler. Benim arkadaşlarım oğlanlar, kız kardeşimin arkadaşları kızlardır. Onların hepsi öğrenci çocuklardır. Benim bir arkadaşımın abisi şehirde okuyor. Onun arkadaşları Ruslardır.
Yazar:Prof. Dr. MEHMET FATİH KİRİŞÇİOĞLU
Kaynakça
Akiner, Shirin, Islamic Peoples of the Soviet Union, London 1983.
Arat, R. Rahmeti ve Temir, Ahmet, “Türk Şivelerinin Tasnifi”, Türk Dünyası El Kitabı, Ankara 1976, s. 305-327.
Benzing, Johannes ve Menges, Karl H, “Türk Dillerinin Sınıflandırılması”, Tarihî Türk Şîveleri, çev. Mehmet Akalın, Ankara 1979.
Caferoğlu, Ahmed, Türk Kavimleri, İstanbul 1988.
Crystal, David, Dillerin Katli, çev. Gökhan Cansız, İstanbul 2007.
Hayit, Baymirza, “Yakut (Saka)ların Menşei Meselesi”, Sovyetler Birliği’ndeki Türklüğün ve İslamın Bazı Meseleleri, İstanbul 1987, s. 42-59.
İnan, Abdulkadir, “Sibirya Türkleri”, Türk Dünyası El Kitabı, Ankara 1976.
İnan, Abdulkadir, “Tuba (Urenha)Türkleri”, Makaleler ve İncelemeler, Ankara 1968.
İnan, Abdulkadir, “Yakut (Saha) Türkleri”, Makaleler ve İncelemeler, Ankara 1968.
John R., Kruger, Yakut Manual, Indiana 1962.
Kafesoğlu, İbrahim, Türk Millî Kültürü, İstanbul 1983.
Karl H., Menges, “The South-Siberian Turkic Languages I”, Central Asiatic Journal, Vol. I, Wiesbaden 1955, s. 109-136.
Karl H., Menges, “Jakutisch und Tungusisch”, Central Asiatic Journal, Vol I, Wiesbaden 1978, s. 245-262.
Kılıç, İsmet, “Dil Hayatiyeti Bağlamında Saha Türkçesinin Durumu”, Modern Türklük Araştırmaları Dergisi, C 8, S 3, Ankara 2011, s. 87-100.
Kirişçioğlu, M. Fatih, “Sahalar (Yakutlar)”, Yeni Türkiye-Türk Dünyası Özel Sayısı, S 16, Ankara 1997.
Kirişçioğlu, M. Fatih, Yakut (Saha) Türkçesi Grameri, Ankara 1999.
Kirişçioğlu, M. Fatih, Yakut Türkçesi’nde Fiil, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara 1992.
Kirişçioğlu, M. Fatih, “Kazan’ın İşgali Sonrası Sibirya’daki Dil Hareketleri”, Kazan’ın İşgali ve Türk Toplulukları Bilgi Şöleni, Türk Dil Kurumu, Ankara 2004, s. 37-45.
Ksenefontov, G. V., Uraangxay Saxalar, Yakutsk (ilk baskı İrkutsk 1937) 1994.
Okladnikov, A. P., Yakutia/Before its incorporation into the Russian State, London: Montreal 1970.
Ögel, Bahaeddin, (1984), İslamiyetten Önce Türk Kültür Tarihi, Ankara 1984.
Pekarskiy, E. K., Yakut Dili Sözlüğü, İstanbul 1945.
Poppe, Nicholas, “Yakut Dili”, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı (TDAY), çev. İlhan Çenelli, Ankara.
Poppe, Nicolaus, “Das Jakutische”, Phiologiga Turcica Fundamenta (PhTF), C I, Wiesbaden 1959, s. 671-684.
Radloff, Wiheim, Die Jakutische Sprache, St. Petersburg 1908.
Schönig, Claus, “Modern Türk Dillerinin Eş Zamanlı Tasnifi ve Tarihsel Yönleri”, Dil Araştırmaları, çev. İsa Sarı, S 12, s. 221-257, Ankara 2013.
Slepstova, P. A., (1972), Yakutsko-Russkiy Slovar, Moskva.
“Sovyet Nüfusunun Etnik Kompozisyonu”, Türk Yurtları, S 2, Ankara 1990, s. 31-32.
V. L. Seroşevskiy, Yakutı-Opıt Etnografiçeskogo Issledovaniya, Yakutsk 1896.
Vasilyev, Yan, “Saha(Yakutistan) Cumhuriyeti”, Emel’imiz Kırım, S 35, Ankara 2001, s. 31-32.
Vinokurova, U. A., Bihigi Saxalar, Yakutsk 1992.
Yılmaz, Gülsüm Killi, Kuzey ve Güneydoğu Sibirya Türklerinin Dil Durumu, Ankara 2010.
UNESCO, Red Book On Endangered Languages: Northeast Asıa, http://www.helsinki.fi/~tasalmin/nasia_index.html (28.10.2013).
http://www.greenpeace.org/.../kuzey-kutbundaki-buzullar.../.
http://www.wissenladen.de/maps/map.php?Russia%20(Norilsk)&id=184&ln=en.