BURNUNDAN KIL ALDIRMAYAN ADAMIN HİKÂYESİ
Bu gün, 12:54

Gerçekliği tartışılır ama verdiği ders hayli gerçek…
Uşaklı Osman Efendi memleketin sözü geçenlerinden biridir. Ancak bir gün öyle bir baş ağrısına tutulur ki, hayatı altüst olur. Ağrıyı ne doktorlar durdurabilir ne de sebebini bulabilir. Geceler uykusuz, gündüzler göz yaşlı geçer. Ailesi çareyi İstanbul’a gitmekte bulur, oradan da çare bulunamayınca yurtdışına, ta İsviçre’ye kadar uzanırlar. Aylar geçer, onlarca profesör seferber olur ama teşhis konamaz. Herkesin söylediği aynıdır: "Adam sapasağlam." Oysa Osman Efendi her geçen gün tükenmektedir.
Sonunda memlekete, Uşak’a dönülür. Yayladaki eve kapanır. Ağrı kesicilerle hayatı sürdürmeye çalışır. Umutlar tükenmiş, ölüm bile kabullenilmiştir artık…
Derken bir gün, moral olsun diye eski berberi çağrılır: Berber Mehmet. Traş sırasında Osman Efendi derdini döker, “ölümü bekliyorum” der. Berber bir düşünür, sonra "Beyim, sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın?" deyip yakından bakar. Gerçekten de içeri doğru uzamış, sinirlere baskı yapan bir kılla karşılaşır! Çantasından cımbızı çeker, kılı tutar ve bir hamlede alır. O anda öyle bir çığlık kopar ki, köy ayaklanır. Ama ertesi sabah... Osman Efendi aylardır ilk kez baş ağrısı olmadan uyanır.
Doktorlar sonra anlar: Kıl, sinir dokusuna baskı yapıyormuş. Çözüm basitmiş ama kimsenin aklına gelmemiş.
Berber Mehmet, yaptığı iyiliğin karşılığında bir servetle ödüllendirilir. Ama asıl kazanan, bu hikâyeyi duyanlardır...
Çünkü bu hikâye gerçek olsun ya da olmasın, içinde büyük bir hayat dersi taşır:
Bazen en karmaşık görünen sorunların çözümü, en basit yerde gizlidir.
Ama ne yazık ki çoğu zaman, burnumuzun ucunu göremez hâle geliriz.
Kimi zaman da “berber Mehmet” gibi birini küçümsediğimiz için dinlemeyiz.
“Burnundan kıl aldırmamak” deyimi işte böyle bir kibri anlatır:
Kendisini öyle yüksekte görür ki kişi, bir başkasının sözüne kulak vermeyi bile zül sayar.
Oysa belki de çözüm, dinlemediği o “küçük” sesin içindedir…
Hayat bize hep şunu fısıldar:
Kibir, acıyı büyütür. Alçakgönüllülükse bazen bir ömrü hafifletir.
Ve unutma…
İçinden çıkamadığın bir dert varsa, belki de sadece bir cımbızlık iştir.
Hazırlayan : Dünya Gözüme Kaçtı