İslam öncesi Cahiliye Arapları her şeyi yoktan var eden ve göklerde yaşayan bir tanrı inancına sahipti. Bu göksel tanrıya EL'İLAH diyorlardı. Ancak bu inanç biçimi İslam'da ki gibi yalın ve düzgün değildi.
Varlığını göklere öteledikleri bu tanrıya ulaşmaları onlar için zordu. Seslerini duymayan, nasıl yaşadıklarını görmeyen bu Göksel Tanrı'yla iletişim kurmak için ara tanrılar icat ettiler. Bu hayali tanrıların heykelini yaptılar. Ardından puta tapıcılık başladı. Her kabilenin kendine özgü bir putu oluştu.
Adaklarını, sunaklarını, dualarını, umut ve isyanlarını gökteki tanrıya ulaştırsın diye bu putlara tapınma ritüelleri geliştirdiler.
Allah Teala bu putperestlere MÜŞRİK der. Ne demek Müşrik? Allah'a ortak koşan...
Allah (c.c.) ile kul arasına girerek kutsallık kazandırılan bu ilahlarla ve onlara tapan Müşrikler arasında Hz. Muhammed'in vahiy gereği kavgası başladı.
Cahiliye Dönemi Arapların putlara tapınma ritüeli şöyledir:
Müşrik avladığı hayvanı, kestiği kurbanı, pişirdiği yemeği, cebindeki parasını sunmak için putların bulunduğu mabede gelir. Aslında bu sunakların hiç birini o taştan topraktan yapılmış heykeller yemez. O mabedin hizmetinde bulunan kimseler yer. Bu kanalla Kabe hizmetinden dolayı bölgenin en zengin aileleri oluşmuştur.
Elinde sunağı ile gelen müşrik sessiz sedasız mabede yaklaşır. Giriş kapısında diz üstü oturur. Kapı eşiğini üç kez öper. Ayağa kalkar, ağır adımlarla putun yanına kadar gider, yanında getirdiği sunağını putun ayağı dibine koyar. Üç adım gerisin geri çıkar. Diz üstü oturur ve putun yüzüne bakmaya başlar.
Bu bakış sırasında ilahisini okur, duasını eder. Gözlerini putun yüzünden hiç ayırmaz, başka yere bakmaz.
Sığınma bittikten sonra ellerini yere koyarak ayağa kalkar, "Destur" diyerek putun karnındaki delikte bulunan on iki oktan birini çeker. Bu on iki ok bu günkü yıldızname falı gibidir. Okların üzerinde o günkü Arabın yapabileceği günlük sıradan işlerin biri yazılıdır. Eğer çektiği okta "Avlan" yazıyorsa müşrik ava gider; "ticaret et" yazıyorsa ticaret yapar...
Ritüel bitince putunun yüzüne bakarak gerisin geri küçük adımlarla çıkar, kapı eşiğini üç kez öperek tapınma ritüelini tamamlar...
Sunduğu sunaklar da Kabe simsarları olan Ebû Cehil ve adamlarına kalırdı.
Cahiliye Dönemi Müşrik Arapların ilahları cansız taş toprak heykellerdi. Kendisine hayrı olmayan bu zavallı heykellere sığınıp Gökteki Tanrıya dertlerini ulaştırsın istiyorlardı.
Müşriklere karşı amansız mücadele veren Hz. Peygamber'den bugüne kadar tam 1600 yıl geçti. Ancak Müşriklerin puta tapma ritüelleri hiç değişmedi.
Ö R N E K:
İslam adına ortaya çıkmış bir takım tarikat ve cemaatler de Rabıta adı altında zikir ritüeli vardır.
Ölmüş veya mevcut tarikat liderinin fotoğrafı müride gösterilir. Seyyid, Seyda, Şeyh, Efendi, Üstad... gibi adlandırılan zatın şekil ve şemaili kadın erkek farketmeden müridin hayaline bu fotoğrafla yerleştirilir.
Rabıta vakti bu Zat-ı Muhterem'le hayalen buluşma sağlanır. Buluşma yeri bu zatın mezarı, türbesi, ya da boş bir mescit köşesidir.
Hayalen yanına yaklaşmak için uzaktan "İzin desturu" çekilir. Sağlı adımlarla ağır ağır yürünür. Yerde oturduğu var sayılan şeyhin dizleri dibine dizüstü oturulur. Eteği öpülür, gözlerine bakılır. Şeyhin huzurundadır artık... Korku ve huşu içinde Rabıta ayetini okur:
"Ya eyyühelleziyne amenü'sbürü ve sabirü ve rabitü / Ey iman edenler! Sabırlı olun, dayanın ve Rabıtalar kurun. Rabıta: (Devletin sınırlarına karakollar kurun.) " (Kur'an-ı Kerim, Al-i İmran 3/ 200)
Ardından Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahü ekber... gibi zikir sözleri 99'ar kez tekrarlanır. Zikir sırasında Allah (c.c.) ile mürid arasında pir hazretleri bulunur. Nur-u İlahi Allah'tan çıkar, silsile-i saadet yoluyla gelir ve şeyhin kalbinden müridin kalbine dolmaya başlar.
Burada Şeyh sigorta görevi görür. Eğer arada o olmazsa mürit aşırı akıma dayanamaz ölür. Sanki Allah Teala nurun hızını ayarlayamaz!
Dua ve zikir bitince nura doyan mürid ayrılmak için "Destur" ister. Hayalen el etek öperek ayağa kalkar, gerisin geri adımlarla ilk girdiği kapıya gelir. Yere kapanır, üç kez eşik öperek rabıtadan çıkar...
NEDİR BU?
Cahiliye Dönemi Müşrik Arabın puta taptığı ritüelin aynısı...
Canım sana feda olsun Ya Rasül Allah!..
Müşriklerle aynı ritüeli yapan bu müslümanları görseydin acaba ne derdin?
İsmail YILMAZ