KOÇARLI'DAN İnönü'yü 1960 ihtilalinin mimarı olarak göstermişsin.

18-08-2023, 08:04           
KOÇARLI'DAN İnönü'yü 1960 ihtilalinin mimarı olarak göstermişsin.
Hazır Koçarlı'ya gitmişken keşke Adnan Menderes'in soyadı daha Ertekin iken iğfal ettiği Çakırbeyli Çiftliğinin kahyası Budaklı Mehmet'in kız kardeşi Ayşe'nin de mezarını ziyaret edip bir fatiha okusaydın.
Okumadığın için sen bilmezsin ; Adnan Menderes'in ''seni alacağım'' vaadiyle kızlığını bozduğu kahyanın kardeşi Ayşe, haberi öğrenen sevdalısı Adnan Beyi öldürmek kastı ile çiftliği bastığında Adnan Bey'in önüne kendini atarak kurşunlara hedef olup ölmüştü.
Uçkuru düşük gezen Adnan Beyin vukuatları bundan ibaret değildi.
Daha 1940'lı yıllarda CHP milletvekili iken, üstelik de evli iken Konya Valisi Haydar Vaner'in kızı, Sadi Irmak'ın baldızı olan, mühendis Aziz Süver'le evli Mukaddes Hanımı portföyüne dahil etmişti. Evli Mukaddes Hanıma olan aşkını, TBMM antetli kağıtlarla yazdığı mektuplarla ifade etmişti. Miden kaldırırsa okumanı öneririm.
Mukaddes Hanımla 1946-1958 yılları arasında süren ilişkisi sırasında aynı anda başka kimleri idare etmiyordu ki?
Berin Hanımla evliydi, Hasan Ferit Alnar'ın karısı, Ziraat Bankası Genel Müdürü Mithat Dülge'nin yeğeni Ayhan Aydan'dan vazgeçemiyordu. İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ferit Avni Sözen'in karısı Suzan Sözen ise adeta bir Afrodit'ti, nasıl onsuz yapabilirdi?
Bu bilinenler, uzun süreli ilişkisi olanlardı.
Ya günlük ihtiyaçları için kullandıkları?
Rivayet, tevatür muhtelif.
Adnan Menderes, Ayhan Aydan'ın kocası ''Türk Beşleri''nden Hasan Ferit Alnar'a ''karını boşa ben alacağım'' diyor, Emniyet Müdür yardımcısı Ferit Avni Sözen'in Teşvikiye'deki evine gittiğinde karısı ile beraber olmak için ''sen biraz arka odaya geçiver'' demekten utanmıyordu.
Yassıada'da görülen ''Bebek Davası'' Ayhan Aydan'dan gayrimeşru olarak peydahlanan çocuğun doğduğu halde siyasi kariyerine zarar vereceği gerekçesiyle öldürüldüğü iddiasıyla açılmış davaydı.
Peki Yassıada'da görülen ''Örtülü Ödenek Davası''nda örtülü ödenekten neden yıllarca boşanan koca Hasan Ferit Alnar'a ödeme yapıldığını hiç merak edip araştırdın mı?
Ya boşanmış kocaya örtülü ödenekten para ödenmiş de babasına da ödenmesi de ne demek oluyor diye hiç sordun mu?
Adnan Menderes'in evine kurban bayramı için alınan koçların bedelinin örtülü ödenekten ödenmesi ayıp ve suç ise koçları getiren çobana verilen 2,5 lira bahşişin de örtülü ödenekten ödenmesine ''bu kadar da olmaz'' dedin mi hiç?
Adnan Menderes eğer asılmasa idi gerçek muhafazakar, mütedeyyin, namuslu, ahlaklı insanların düşüncesine göre rezil olarak, yüzüne tükürülerek ölecek bir hayat sürmüştü.
Adnan Menderes böyle de İzmirli Evliyazadelerin iki kızını alarak bacanak olan bu ailenin üç damadı gibi üçü de darağacında can verenlerden biri olan Fatin Rüştü Zorlu'nun yaşantısı çok mu düzgündü, muhafazakar ilkelerinize çok mu uygundu?
O da gitti bir hariciyenin karısı ile uzun yıllar karı koca hayatı yaşadı.
Büyükelçi Orhan Kutlu'nun hanımı Vesamet Hanımı duydun mu?
Nereden duyup nereden okuyacaksın?
Peki Vesamet Hanımın mektuplarından birinde Fatin Rüştü Zorlu'ya bu mektubu ''Adem Pijaması'' giyinmiş vaziyette yazıyorum dediğini bilir misin?
Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'nun da cevaben ''keşke bu mektubu adem pijaması ile kendin verebilseydin'' dediğini bilir misin?
Bilmezsin.
Okumazsın.
Okusan da anlamazsın.
Peki bu adem pijaması ne?
Çırılçıplak olmak.
Sizin idolleriniz bunlar.
Ya Yassıada duruşmaları sırasında Fatin Rüştü Zorlu'nun çok yakın akrabası olanların nasıl tanıklık ettiğini, neler söylediğini, nasıl mülevves bir hayat sürdüklerini anlattıklarını bilir misin?
Bilmezsin.
Bari gidip partinizin Genel Başkanlığını da yapan Yassıada Davalarının avukatlarından Hüsamettin Cindoruk'la bir sohbet etseydin.
Sana neler anlatırdı neler!
Peki Demokrat Partinin ağır toplarından Samet Ağaoğlu'nun Yassıada'daki ifadesinden haberin var mı?
Yok.
Niye hiç araştırmadınız 27 Mayıs'ı yapan askerlere teşekkür ettiğini?
Peki 27 Mayıs'ı organize eden cuntanın içindeki en kudretli adam olan Kurmay Albay Alpaslan Türkeş hakkında bir şey söylediniz mi bu güne kadar?
O Alpaslan Türkeş ki, ihtilal bildirisini radyodan okuyan, kendisini Başbakanlık Müsteşarlığına tayin ettiren, örtülü ödeneğin bulunduğu kasadan sorumlu Menderes'in 10 yıl boyunca çalıştığı tek Başbakanlık Müsteşarı olan Ahmet Salih Korur'u döverek şifreyi aldığını, içindeki paraların sonra bir daha bulunmadığını bilir misin?
Bilmezsin, nereden bileceksin?
Cemal Gürsel ve Madanoğlu daha ihtilalin ilk gecesi hukuk profesörlerini çağırıp ''üç ay içinde idareyi sivillere devredeceğiz din istismarına imkan vermeyecek bir anayasa hazırlayın'' talimatı verdiğini, Milli Birlik Komitesi ile Alpaslan Türkeş ve 14 arkadaşının ''bu tahribatı düzeltmek için 3 ay yetmez. Atatürk ilkelerini yerleştirene kadar en az 10-15 sene kalmamız lazım'' dedikleri için 14 ünün de yurt dışına, diplomatik görevlere atanarak Türkiye'den uzaklaştırıldığını bilir misin?
Bilmezsin, çünkü cahilsin.
İnönü'ye çakıyorsun.
Niye çaktığını biliyoruz.
Sizin gibi Milli Mücadele karşıtları, saltanatçı, hilafetçi, şeriatçı Hürriyet ve İtilaf Partisi bakiyelerinin niyetini, karın ağrısını çok iyi biliyoruz.
Atatürk'e çakamıyoruz, İnönü'ye çakalım.
Ben de İnönü'den hazzetmem.
Ama senin gerekçelerinle değil.
Karşı devrimi başlatan kişi olduğu için hazzetmem,
Atatürk'ün sevmediği, hoşlanmadığı ne kadar adam varsa etrafına topladığı için hazzetmem,
Atatürk'ün yakın çalışma arkadaşlarına it muamelesi yaptığı için hazzetmem,
din istismarını başlatan kişilerin başında geldiği için hazzetmem,
medeniyet projesinin, kültür devriminin, aydınlanma çağının en güzide kurumlarından biri olan köy enstitülerini kapattığı için hazzetmem.
Merih Tan












Teref.info © 2015
E-mail: n_alp@mail.ru            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.