Hazarya'da Çiçekler Kızıl Açar kitabından....

8-12-2023, 07:06           
Hazarya'da Çiçekler Kızıl Açar kitabından....
İspanyol yahudisi, İspanyola,
Arap Yahudisi Araplara,
Kuzey Afrika Yahudisi Berberilere,
Siyahi yahudiler Afrikalılara
İran Yahudisi, Türkmen ve Farsilere,
Azerbaycan Yahudisi Türkmen ve kısmen Farsilere,
Özbek Yahudisi Özbeklere,
Çin Yahudileri Çinlilere benziyordu,
Aşkenazlar da Kırım /Kıpçak ve bacanakları Becenek/Peçeneklere!
Ve bunlar ile karışmış Baltık insanları olan Slavlara!
Çünkü Yahudiliği tüm bu bölgelere taşıyan Hazarlardı.
Kilisenin misyonerleri ile baş etmenin başka yolu yoktu.
Hazar coğrafyasında ve hinterlandında başka bir semavi inancın yayılmasını ve onunla gelecek imtiyazları önlemenin başka yolu yoktu.
Hay Allah Yahudilikte misyonerlik yoktu diimi?

Ama Hazar aklının vardı !
Tekrar okuyalım kilise kaynaklı bir belgeyi:
" Hazarlar Karadeniz'de yahudilik propagandası yaparak çok büyük bir kitleyi yahudi yaptılar.
Maalesef biz hristiyanlar Hazarlar kadar başarılı olamadık." [kaynak ; Hazarya'da Çiçekler Kızıl Açar kitabında ]
Hazarlar Yahudilik dininde görüldüğü gibi kendi kaidesini uyguluyordu..
Ve genç havarileriyle hristiyan misyonerlerden bile ateşli ve başarılı oluyordu..[kaynak ; Hazarya'da Çiçekler Kızıl Açar kitabında ]
Yahudi inancına göre Mesih inmeden devlet kurulamazdı..
Hazar'ın ne Mesih beklemeye zamanı vardı,nede Mesih'ten alacak bir nasihatı...
Asırlardır devlet kurma geleneğinden gelen bir neslin çocukları devlet kurmak istediğinde kurar ve yıkmak isteyince yıkarlardı..
Ustasıydılar,devlet kurmanın ve yıkmanın..

Hazar temel taşları ile kurulan nice devletler gibi İsrail de böyle bir temel ile kurulmuştu!
Bakınız 6 Nisan 1934'de Fransız sömürgesi Madagaskar'da çıkartılan bir Fransız Gazetesinde ne diyordu!
"Akın akın Filistin'e gelen yahudi göçmenler, insan haklarını bahane gösteren İngilizlerin siyonist projesini uyguluyor ve yürürlüğe koyuyorlar.
Avrupa'nın kuzeyinden gelen bu Yahudi göçmenler, Hitler tarafından kovulan ve yurtlarından olan Hazar kökenli Türklerdir. "[kaynak ; Hazarya'da Çiçekler Kızıl Açar kitabında ]
Hazar Elitleri Yahudi inancına ,Mesih bekleme geleneğine göre değil,kendi Töresine göre hareket ediyordu..
Devlet kurmak için ne bir Mesihin, nede bir peygamberin icazetine ihtiyaçları vardı..
Orkun'da taşlara vurdukları asalet tapularında ,
Tanrı kendilerini Tanrı katında yaratmamış mıydı?
Bu kaide ve törelerini hiç bir din değiştiremedi..

Padişah mı büyüktü yoksa Peygamber mi?
Peygamber kimdi?
Allah'ın yeryüzünde ki elçisi..
Peki Padişah kimdi ?
Allah'ın yeryüzünde ki gölgesi!
Allah'ın elçisi mi?
Yoksa gölgesi mi büyüktü?
Osmanlı devrinde Peygamber yaşasaydı acaba Kudretli Osmanlı padişahı tahtını ona devreder miydi?
Yoksa peygamberi bir şeyhülislâm gibi kullanmaya mı kalkardı?
İslam'ın beş şartından biri olan Haccı yerine getirmeme geleneğine sahipti Osmanlı hanedanı!
Sadece kendilerine değil, şehzadelerine de yasaktı bu!
Yavuz bile Hilafeti aldığında onu Hac ile taçlandırmamıştı..
Cidde'den Mekke'ye at sırtında bir günlük yoldu bunun zahmeti!
Bu tarih kitaplarımızda bulamayacağınız bir töre idi.
Aynı Yavuz Mekke ile aynı mesafede olan Kudüs'e gitti!
Onu şehir kapısı önünde karşılayan Yahudilerdi.
Şehrin sembolik anahtarını onlar takdim etti.
Şeriat konuşursa Padişah,
Töre konuşursa şeriat susardı!
Türk'ün töresi dinler üstü idi.
En ulu kanun buydu Türk Elitleri için..
Sahi Tora'nında manası kanun ve yasa değil miydi!
Bir kez daha tesadüf deyip geçelim...
Kimse ballı rüyalarından uyanmasın..
Cümlelerimizi aman özenle seçelim;
Büyüsü bozulmasın namlı masalların...
TCan
(Hazarya'da Çiçekler Kızıl Açar kitabından....)












Teref.info © 2015
E-mail: [email protected]            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.